DİĞER
“Turan, Lewis’in ‘Batıda demokrasi ile çok sesli müzik, Doğuda demokrasi zaafı ve tek sesli müzik’ arasında kurduğu bağın aslında ona özgü ve yeni olmadığını hatırlattıktan sonra bu bakışın ne denli sığ olduğunu vurguluyor; tek sesli makamsal müziğin 'Doğunun geri kalmışlığının ve pespayeliğinin başlıca sembolleri arasında algılanmasına' tepkisellikten uzak bir sorgulama ile cevap veriyor.”
“Beyatlı’nın 'Koca Mustâpaşa' şiirinde bir soru açık kalır: Geçmiş bu denli cennetvari idi de, yani Allah’ın yaratısından pay almış bir yer idi ise, o halde neden yıkıma uğramıştır? İlahi âlemle iç içe geçmiş bir uzam olarak geçmiş’in geleceği neden vücuda gelmemiş ve yıkıma sürüklenmiştir?”
“Peki ya hatırlamak her zaman kurtarıcı meleğimiz miydi? Bazen de azabımızın yegâne sebebiydi. Tıpkı bunca çiçeğin içinde böğrümüze oturan, soluğumuzda düğümlenen hatıraların varlığı gibi…”
“Kitap niçin satılmıyor?” Bu soru yazarı, yayıncıyı, kitapçıyı ve de okuru çok uzun yıllardır meşgul ediyor. Geçmişte bu konuyla ilgili yayınlanmış çok sayıda yazı da bulmak mümkün. İşte, onlardan biri, Sabih Alaçam’ın 1939’da kaleme aldığı “Kitap niçin satılmıyor?” başlıklı yazısı…
"Kojin Karatani, modern edebiyatın kökenlerinin manzaranın keşfine dayandığını ileri sürer. Türk şiirinde manzaranın keşfi Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiiriyle ortaya çıkmaktadır. Manzaranın ortaya çıktığı, hemen hemen kimsenin yabancısı olmadığı bu yapıt, kuşkusuz 'Han Duvarları' şiiridir. 'Han Duvarları', kompozisyon ve yapı bakımından sağlam bir şiirdir."
"Kemal Bilbaşar’ın son romanı Zühre Ninem’in yazarın en 'usta' romanı olduğu söylenebilir. Şaşırtıcı biçimde, Kemal Bilbaşar’ı övgüye boğanlar dahil hiç kimse bu romana dikkat çekmemiştir. 1981’de ilk baskısı yapılan kitap 2015’te ikinci baskısını ancak Bilbaşar’ın külliyatının toplu basımı sayesinde görmüş, yazarın diğer kitapları gibi geçen yedi yıl içinde yeniden yayımlanmamıştır."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Galerist'teki Bedbahtlıklar ve Yeni Hazlar sergisi / "Türk Mata Hari" Emine Adalet ve Benli Belkıs / Yahya Kemal'in kaçışı ve dönüşü / Hayatta Kalma Sanatçıları / Armağan Çağlayan
"...Bu tür şiir kitabı tanıtma yazılarının en temel özelliği, ele aldıkları kitabı ve şairi tanıtmak dışında her çeşit Hacivatlığı yapıyor olmaları. Bir kısmı besbelli ki bir dostun başka bir dostun gönlünü yapmak için akşamüzeri çalakalem yazıverdiği övgü yazıları. Bir diğer kısmı ise kitap tanıtmaktan ziyade, besbelli tanıtma yazısının yazarını tanıtmaya yönelik..."
"İyiliği Düşünmek gibi bir ad taşıyan bir kitapta bence “iyilik” kavramı, hem “iyi”den bağımsız olarak hem de soyut olmaktan çıkarılarak ve bugünkü kaygılarla daha derinlikli düşünülüp tartışılmalıydı."
"Roman her ne kadar birbirlerine hikâyelerini anlatarak varlıklarını sürdüren mahkûmların cezaevindeki hayatlarını konu ediyorsa da, katmanlı anlatımı itibariyle tek bir mekânla sınırlı değil. Sinematografik bakışını anlatıcının hikâye, zaman ve geçmiş arasında kurduğu çetrefilli bağlara borçlu."
"Bu silah heykelleri savaş imajları gibi geçirgen. Bakışlar karşı tarafa bir şeylere temas etmeden de geçebilir ve boşlukla kamufle olmuşlardır. Burada boşluk ikinci bir unsur olarak yer alır. Kavram da burada gizlidir. Boşluk nesnenin aynısı olan fakat görünmeyen, bize gösterilmeyen tarafıdır."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.